Northwestern Üniversitesinde Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon doçenti olan Richard L. Harvey, mevcut fikir birliğini özetliyor: “Bu noktada, beyin sapını omuriliğe çalışır şekilde bağlamak mümkün olmayacaktır. Bu yüzden, eğer bu yapılırsa, kişinin elleri ve ayakları felçli olacaktır” diyor. “Omurilik zedelenmesi olan hastalarda omurilikleri onaramıyoruz bile. Bu yüzden bunu [başarılı şekilde bir kafa nakli gerçekleştirmeyi] kesinlikle yapamayız.” Ancak bu durum, asla böyle bir nakil yapamayacağımız anlamına gelmiyor.
Kafa naklinin işe yarayacağını varsayarsak, hastanın beyin faaliyetinin normale dönmesi için hâlâ önemli miktarda bir iyileşme dönemi gerekecektir. Adolphs’a göre bu iyileşme süreci iki katlı olacak. Muhtemelen beynin yeni vücuduna alışmasıyla başlayacak. “Tıpkı bisiklete binmeyi öğrenir gibi, nasıl yürüyeceğinizi ve kollarınızı hareket ettireceğinizi, hatta nasıl nefes alacağınızı ve kalp atışınızı nasıl ayarlayacağınızı öğrenmeniz gerekecek” diye açıklıyor.

Beyin ve vücudun bütünleşmesi birkaç ay sürecek. Ancak, “bu durum beyninizin değişeceği anlamına geliyor” diyor Adolphs.
Bu değişim, daha ufak bir çapta, insanların bir müzik aletini çalmayı öğrenme şekline benzeyecek ve pratik ile daha iyi hale gelecek; bu durumda, yeni bir vücudu kontrol etme pratiği yapılacak.
Duke Üniversitesi Beyin Bilimleri EnstitüsününAlgısal Sinirbilim Merkezinde psikoloji ve sinirbilim doçenti olan Felipe De Brigard, bu konuda daha radikal bir bakış açısına sahip.

Kendisi, “bütün psikolojik özelliklerimizin, kafamızın içinde bulunan hücrelere bağlı olması muhtemel değil; psikolojik özelliklerimizin birçoğu, muhtemelen beyin ve vücudumuz arasındaki bilgi işlemlerine bağlı. Hal böyle olunca, vücuttaki bir değişim muhtemelen bu psikolojik özelliklerin bazılarını değiştirecektir” diyor. Ancak, “yeni vücudun” bu psikolojik özellikleri ne derecede değiştirebileceğinin belli olmadığını söylüyor.
Kaynak: Popular Science Türkiye





Son yorumlar